Yazar: Osman ÖZDEMİR

VEDA

Öğretmenliğe ilk adımı attığım Mimar Sinan M.T.A.L. den zorunlu hizmet yükümlülüğüm sebebiyle ayrılmak zorunda kaldım. Burada geçen 5 yıl boyunca tüm öğretmen arkadaşlarım ve sevgili öğrenci dostlarımla çok güzel anılar paylaştık. Öğrettiğim kadar öğrendiğim bu güzel okulda başta Erhan DİNÇER olmak üzere hepinize çok teşekkür ediyorum.

Sınava girmiş ve girecek olan öğrencilerime, Unutmayın hiç bir sınav sizden değerli değildir. Aydınlık bir gelecek sizin ellerinizde Hayalleriniz ve umutlarınızla bugünümüz ve geleceğimizsiniz. Ömür boyu başarılar…

Sağlıcakla kalın.

Osman ÖZDEMİR

2018-2019 I.Dönem Yüksek Başarı Listemiz

2018-2019 Eğitim Öğretim yılı I. Dönemini başarıyla tamamladık. Bu Eğitim-Öğretim döneminde yüksek başarı göstermiş ve Takdir/Teşekkür alan tüm öğrencilerimizi tebrik ederiz.

 
  •  MEHMET BERKET
  •  YİĞİT TOSUN
  •  BERKAY ARIK
  •  SİYAMİ AKKAN
  •  BAHTİYAR TİRE
  •  MEHMET CEYLAN
  •  BİLAL ARIK
  •  SERHAT GÜL
  •  MUHSİN KESMEKAYA
  •  OĞUZHAN KONU
  •  MUHAMMET KUTLU
  •  MERTCAN ARSLAN
  •  YUSUF ÖZDEMİR
  •  YİĞİT KARADAĞ
  •  FURKAN HALİL MADRAN
  •  ÖZGE YILDIZ
  •  BERKAY ZIRH
  •  BEDİYA ÖZEFE
  •  TARIK CELİL ERAZ
  •  YILDIRIM ENES AKIN
  •  SEMRA YILDIRIM
  •  TAYFUN ÖZGER
  •  ECE DEMİR
  •  YÜKSEL EŞKİN
  •  ALPEREN ÇELEBİ
  •  BARAN USANMAZ
  •  SERHAT TAŞKAYA
  •  YUSUF ŞEKER
  •  FURKAN ENES KAPLAN
  •  EMRE TAK
  •  MUAMMER ARPAĞ
  •  BERKAY METİN
  •  RECEP ÇOBANOĞLU
  •  AZİZ CAN ÇELİK
  •  SADIK BARBAROS
  •  ONUR CAN AYDOĞAN
  •  SÜLEYMAN UÇAR
  •  İSLAM ALACA
  •  ALİ İHSAN AKEL
  •  OĞUZHAN TURHAN
  •  BARIŞ ÖZBEY
  •  NURULLAH ÖZKAN
  •  BERKAY İLHAN
  •  EMRE BACAKSIZ
  •  DİLARA KURTER
  •  ÜMİT ASAN
  •  MERT GAYGISIZ
  •  MUKADDER BACAKSIZ
  •  HAMİT ELKUN
  •  ÖMER ÇİFTÇİ
  •  TURAN KALETAŞ
  •  BÜŞRA AVŞAR
  •  ABDULKADİR İNCE
  •  MUSTAFA EFE DOĞAN
  •  ÖZKAN BOZYİĞİT
  •  ARİF GÜDER
  •  DİLAN DAŞDEMİR
  •  MEHMET MERT ÇİĞDEM

Eğitimde güneş’i seçen öğrencilere iş garantisi

Milli Eğitim Bakanlığınca, elektrik üretiminde güneş enerjisi payının artırılması amacıyla mesleki eğitim öğrencilerinin eğitimlerinde sektörle yakın iş birliği kararı alındı.
Eğitimde 'güneş'i seçen öğrencilere iş garantisi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü Derneği (GÜNDER) arasında Mesleki Eğitim İş birliği Protokolü imzalandı. Protokol, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Kemal Varın Numanoğlu, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mehmet Nezir Gül ile Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü Derneği (GÜNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli’nin katılımıyla imzalandı. Protokol kapsamında, mesleki eğitim öğrencilerine, GÜNDER üyesi kurum ve kuruluşlarda, işletmelerde beceri eğitimi, staj imkanları, üye iş yerlerinde mezunların istihdam edilmesi ve yenilenebilir enerji alanında okullarda öğrenim gören öğrencilere başarı bursu verilmesi sağlanacak. Yenilenebilir enerji teknolojileri alanında öğretim programı güncellenecek, öğrenci, öğretmen ve kursiyerler için ders notu ile eğitim materyalleri hazırlanacak. Ulusal ve uluslararası projelere destek sağlayacak olan iş birliği ile güneş enerjisi konusunda çalışanlara meslek kursları, geliştirme ve uyum kursları verilecek. Protokol ile GÜNDER’in paydaş olduğu Ulusal Fuar ve Organizasyonlarda, yurt dışı teknik gezi ve izleme ziyaretlerinde ve yurt içindeki proje faaliyetlerinde iş birliği imkanları artırılacak. “Yerli ve milli teknolojilere öncelik verilecek” Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer, protokole ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş birliği ile güneş enerjisinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için yerli ve milli teknoloji ve üretime öncelik verilmesini amaçladıklarını ifade etti. Bu kapsamda, elektrik üretiminde güneş enerjisinin payının artırılması için enerji, sanayi, istihdam ve teknoloji politikalarının bütüncül olarak değerlendirilmesini sağlayacaklarını belirten Özer, şu bilgileri paylaştı: “Protokol ile MEB’in yenilenebilir teknolojiler üzerine eğitim veren meslek liselerindeki başarılı öğrencilere burs, staj ve beceri eğitimi imkanı sunulacak. Ayrıca alan öğrencilerinin yeterlilikleri arttırılarak sektörde istihdamları sağlanacak. Atölye ve meslek dersi öğretmenlerine, öğrencilerine teknolojik gelişmeler aktarılacak ve sektörde çalışanlara meslek, geliştirme ve uyum kursları düzenlenerek mevcut bilgi ve beceri düzeyleri geliştirilecek. Yenilenebilir enerji alanında imzalanan protokol ile öğretmenlere hizmet içi eğitim ve işbaşı eğitimi faaliyetleri kapsamında kurslar, seminerler verilecek, enerji teknolojilerine dayalı okullardaki atölyeler desteklenecek.” Türkiye kurulu gücünü artıran beşinci ülke Türkiye’de mevcut 5 GW’ı aşan güneş enerjisi kurulu gücünün, 2023’te en az 14 GW, 2030 yılında ise en az 38 GW’a yükselmesi bekleniyor. Güneş enerjisi kurulu gücünü 4 yılda 100 katına çıkaran Türkiye, 2017 yılında dünyada güneş enerjisi kurulu gücünü en çok artıran beşinci ülke oldu. 2017 yılı güneş enerjisi istihdam verilerine göre, Türkiye’de toplam 50 bin kişi güneş enerjisi sektöründe çalışıyor.

Kaynak: 
> www.gunder.org.tr
> http://meb.gov.tr/mesleki-egitimde-quotgunesquoti-secen-ogrencilere-is-garantisi/haber/17736/tr

İnsan Hayatının Vazgeçilmez Bir Unsuru Olan Güneş Enerjisi

Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahiptir.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanan, Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlasına (GEPA) göre, yıllık toplam güneşlenme süresi 2.741 saat (günlük ortalama 7,5 saat), yıllık toplam gelen güneş enerjisi 1.527 kWh/m².yıl (günlük ortalama 4,18 kWh/m².gün) olduğu tespit edilmiştir.

Güneş enerjisi teknolojileri yöntem, malzeme ve teknolojik düzey açısından çok çeşitlilik göstermekle birlikte iki ana gruba ayrılabilir:

Güneş Hücreleri: Fotovoltaik (PV) güneş elektriği sistemleri de denilen güneş hücreleri, yarı iletken malzemelerden yapılmış olup, güneş ışığını doğrudan elektrik enerjisine çevirirler.

Isıl Güneş Teknolojileri ve Odaklanmış Güneş Enerjisi (CSP): Güneş enerjisinden ısı elde edilen bu sistemlerde, ısı doğrudan kullanılabileceği gibi elektrik üretiminde de kullanılabilir.

Ülkemizde 2017 yılı sonu itibari ile toplam kurulu güneş kolektör alanı yaklaşık 20.000.000 m²’ye ulaştığı ve 823.000 TEP (Ton Eşdeğer Petrol) ısı enerjisi ürettiği belirlenmiştir.

2017 yılında güneş enerjisinden 2,9 milyar kWh elektrik üretilmiştir.

2018 Haziran ayı sonu itibarıyla ülkemizde lisanssız 4.703 MW, lisanslı 23 MW olmak üzere toplam PV güneş enerjisi santrali kurulu gücü 4.726 MW’tır.

 

Kaynak : www.enerji.gov.tr

Kısa Kısa Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Günümüzde küresel enerjinin yüzde 80’i fosil yakıtlardan elde ediliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmada en kritik rolü üstlenmektedir.

  • Güneş Enerjisi
  • Rüzgâr Enerjisi
  • Jeotermal Enerji
  • Hidroelektrik
  • Biyoenerji
  • Okyanus Enerjisi

Güneş Enerjisi

Güneş enerjisi teknolojileri güneş ışınlarını direk olarak toplayıp bu ışınlarda ısı veya elektrik üretimini sağlamaktadırlar. Bu enerjinin kaynağı Güneş yüzeyindeki hidrojenin helyuma dönüşmesiyle gerçekleşen füzyon reaksiyonlarıdır.

Dünya atmosferinin dışında güneş enerjisinin şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m² değerindedir, ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Güneşten Dünya’ya ulaşan enerjinin en büyük özelliği sınırsız olmasıdır.

Güneş enerjisi ışık, ısı ve elektrik şeklinde değerlendirilmektedir. Fotovoltaik (PV) sistemler güneş enerjisini direk olarak elektriğe dönüştürmektedir ve bina çatılarına, cihazlara, arabalara yerleştirilebilir. Yek-odaklı güneş enerjisi santralleri ayna ve lens düzenekleri ile güneş ışınımlarını nispeten küçük bir alana yansıtma esasına dayanır. Bu küçük alanda odaklandırılan enerji su ısıtması veya buhar tribünü vasıtasıyla elektrik veya ısı üretimi için kullanılabilir. Ülkemizde çokça kullanılan solar termal kolektörler su ısıtmak için kullanılmaktadır.

Güneş enerjisi Türkiye gibi çok güneş alan ülkelerde önemli bir enerji alternatifidir. Bu teknoloji özellikle kırsal alanda şebeke dışı elektrik üretimi için çok kullanışlıdır. Bu teknolojinin en büyük dezavantajı gece üretim yapılamamasıdır.

 

Rüzgâr Enerjisi

Rüzgâr enerjisi, güneş radyasyonunun yeryüzeylerini farklı ısıtmasından kaynaklanır. Yer yüzeylerinin farklı ısınması, havanın sıcaklığının, neminin ve basıncının farklı olmasına, bu farklı basınç da havanın hareketine neden olur. Rüzgâr enerjisinden elektrik üretmek için rüzgâr tribünleri, mekanik enerji yaratmak için yel değirmenleri veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek yelkenler kullanılır.

Rüzgâr enerjisi günümüzde Dünya’nın elektrik ihtiyacının %2’sini karşılamaktadır. Rüzgâr tribünü teknolojilerinin diğer elektrik üretimi teknikleriyle kıyasla çevreye zararlı etkisi çok azdır. Karada kurulan rüzgâr santrallerinde tarım ve hayvancılık devam ettirilebilmektedir. Bunun dışında rüzgâr santralleri fosil kaynaklı santralleri gibi soğutma suyuna ihtiyaç duymamaktadır.

 

Jeotermal Enerji

Jeotermal enerjinin kullanımı insanlık tarihinde çok eskilere dayanmaktadır. Antik Romalılar ve Çinliler M.Ö. 1500’lü yıllarda doğal jeotermal kaynakları banyo, ısınma ve pişirme amaçlı olarak kullanıyorlardı. Bu enerji kaynağının büyük potansiyeli günümüzde yeniden keşfedilmeye başlanmıştır.

Jeotermal enerji yerkabuğunda biriken termal enerjiye verilen isimdir. Isı veya elektrik üretimi için yer altında çeşitli derinliklerinde birikmiş ısıdan, kimyasallar içeren sıcak sudan, buhar ve gazlardan faydalanılır. Isı seviyesi yeteri kadar yüksek olduğunda jeotermal enerji elektrik üretimi ve endüstri için yüksek derecede su üretimi için kullanılabilir. Güneş ve rüzgârdan farklı olarak jeotermal enerji devamlı elektrik sağlayabilir.

 

Hidroelektrik

Hidroelektrik santralleri suyun bulunduğu iki nokta arasındaki potansiyel enerji farkını kullanarak elektrik enerji üretir. Barajda biriken su belli bir yükseklikten aşağı bırakılır ve mekanik enerjiye dönüşür. Bu mekanik enerji tribün çarklarını çevirir ve jeneratör motoru vasıtası ile elektrik enerjisine dönüşür. Hidroelektrik şu anda Dünya’daki en büyük yenilenebilir enerji kaynağıdır ve dünya elektrik ihtiyacının neredeyse beşte birini karşılamaktadır.

Hidroelektrik santralleri barajlı veya nehir tipi olarak ikiye ayrılır. Baraj tipi santraller suyu depolarken nehir tipi santraller akan suyun kinetik enerjisi kullanırlar.

Barajlı santraller hacim, su kalitesi ve akış zamanını değiştirerek; jeomorfolojik süreçlerle doğal hayatın döngüsünde besin ve tortu akışını kısıtlayarak nehir sistemlerini tahrip etmektedir. Barajların son derece önemli sosyal etkileri vardır; şu ana kadar 40-80 milyon insanın yaşam alanı barajların etkisi altında kalmış ve yeni yerleşim alanlarına gönderilmiştir. Bugün birçok bölgede büyük baraj projelerine yerel halk tarafından karşı çıkılmaktadır. Ayrıca büyük barajların oluşturduğu baraj gölleri ekolojik dengeyi bozabilmekte, organik maddelerin göl tabanında birikmesi ile istenmeyen metan oluşumuna sebep olabilmektedir.

Nehir tipi santrallerde elektrik üretimi akarsuyun akım özellikleri ile sınırlıdır ve bundan dolayı küçük ve orta çaplı olmaktadır. Suyun akış kanalının değiştirilmemesi halinde bu santrallerin doğaya zararı azdır. Fakat bir akarsu üzerine akarsuyun kapasitesinin çok üstünde nehir tipi hidroelektrik santrali kurulması halinde nehrin alt katmanlarında su kalmayacak ve ekolojik denge bozulacaktır. Nehir tipi santraller projelendirilirken akarsu havzasının ekolojik özellikleri detaylı şekilde etüt edilmelidir.

Biyoenerji

Biyokütle, yeryüzünde ve biyosferde organik üretimde bulunmak için karbondioksit, su ve güneş enerjisi kullanan bitkilerin toplamıdır. Biyoenerji, sıvı biyoyakıt (genellikle enerji zengini ürünlerden elde edilen), atık (evsel atıklar dâhil), katı biyokütle (odun, odun kömürü ve diğer biyokütle maddeleri) veya gaz (biyokütle çürümelerinden elde edilen) formlarında biyokütleden elde edilir. Teorik olarak enerji üretimi için kullanılan bitkilerin yeniden yetiştirilmesi mümkündür. Bu nedenle biyokütle yenilenebilir bir enerji kaynağıdır.

Küresel olarak, biyokütle şu anda biyoenerjinin yaklaşık 46 EJ’ünü sağlamaktadır. Bu payın içinde, gelişmekte olan ülkelerde tüketilen geleneksel biyokütle miktarı kesin olmasa da, küresel birincil enerji kaynağının %10’unun üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.” Biyokütle uygulamaları, yoksul ülkelerde geleneksel biyokütle kullanımından (açık ateşte yemek pişirmek gibi) yüksek verimli elektrik ve ısı ya da ulaşım yakıtları elde etmeye kadar büyük farlılıklar göstermektedir.

Biyoenerji ürünlerinin kontrolsüz gelişimi, insanlar ve çevre üzerinde çok büyük etkiler yaratabilir. Hammaddelerin hangilerinin, nerede ve nasıl üretildiği ve işlendiği, biyoenerji projelerinin çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir olup olmadığını belirleyecektir.

Okyanus Enerjisi

Yeni gelişen teknolojilerden biri denizlerde ve okyanuslarda ki dalga ve gel-git olaylarından yaralanarak enerji üretilmesidir. Bu teknolojilerdeki en büyük sorun bu potansiyelin elektrik enerjisine dönüştürülmesidir. Dünya ölçeğinde bu potansiyelin kullanılması için pilot projeler başlatılmıştır. Gelecekte bu projeler planlanırken yerel kıyı ekolojisi göz önünde bulundurulmalı, gemicilik, balıkçılık gibi sektörlerin nasıl etkileneceği değerlendirilmelidir.

 

 

 

Kaynak: wwf